Günümüzden 225 milyon yıl önce, Permiyen (-Permiyen kayaç sistemlerinin oluştuğu jeolojik zaman dilimidir-) dönemi sonunda, bizim için büyük bir zaman dilimi olsa da Jeologlar için küçük bir zaman dilimi olan, bir kaç milyon yıl içerisinde deniz canlılarının yarısından çoğunun soy yıkıma uğradığı bilinmektedir. Bu döneme Büyük Ölüm adı verilir. Geçtiğimiz 600 milyon yıl içerisinde kitlesel ölüm ve soy yıkımların olduğu dönemlerin en büyüğü, Permiyen dönemi Büyük Ölümü'dür. Yosun türleri, mercan çeşitleri ve denizlaleleri soy yıkım kurbanları arasındadır. İkinci büyük yıkım 75 milyon yıl önce Kretase (Tebeşir, kayaçlarda bolca tebeşir bulunması nedeniyle) döneminde olmuş, yeryüzündeki canlıların %25 i soy yıkıma uğramıştır. Bu dönem sonunda karasal hakimiyeti olan dinazorlar ve akrabaları yok olmuş, memeliler ve insanın evrimi için basamak olmuştur.
Bilim insanlarına göre Permiyen soy yıkımı, Kretaseyi bile gölge de bırakmıştır. Bu nedenle bir çok bilim insanı çalışmalar yapmış ve Büyük Ölümün nasıl gerçekleştiğini açıklamaya çalışmışlardır. Permiyen döneminde büyük kıta hareketleri görülür.Kıtalar birleşerek, Pangea son süper kıtasını oluşturur. Birleşme de soy yıkımlara neden olur.
Çevresel şartlar ile yaşam alanının büyüklüğünün, tür çeşitliliğinin artmasına neden olduğu yapılan bilimsel gözlemler ile tespit edilmiştir. Özellikle fosiller açısından bakıldığında, günümüze kadar gelen binlerce yıllık fosillerin sığ su yaşam formları olduğu bilinmektedir. Okyanus derinliklerinden günümüze ulaşan çok az fosil vardır. Permiyen döneminde soy yıkıma uğrayan canlıların büyük bölümü sığ deniz familyaları olması nedeniyle, alan küçülmesi hipotezi geliştirilmiştir. Alanın Küçülmesi Sonucu Soy Yıkımı Hipotezi, Chicago Üniversitesinden Thomas Schopf tarafından ileri sürülmüştür. Schopf, Permiyen döneminde farklı zaman dilimlerinde, kıta sınırları ile sığ deniz alanlarını belirler, bu dönemler de yaşayan deniz türlerini listeler. Ve gösterir ki, bu dönem bazı deniz türlerini değil, tüm sığ deniz canlı türlerini etkilemiştir.
Kıtaların birleşmesinin niceliksel etkisine de bakmak gerek. Dört kareyi , tek bir büyük kare haline getirirseniz çevre uzunluğu yarı yarıya azalır. Sığ denizlerle çevrili kara parçalarının birleşmesi, birleşme yerlerinde ki sığ alanları ortadan kaldırır. Diğer etken ise, levha hareketleri ile deniz sularının arttması ve/veya azalması olarak ifade edilir. Florida Üniversitesinden, Daniel Simberloff da, tür sayısı ile alan arasındaki matematiksel ilişkiyi gösteren denklemi ileri sürerek, dönemin denkleme uygunluğunu tespit etmiştir.
Büyük Ölüm ve arkasından gelen Kretase dönemi, türümüzün nasıl bir mücadele ile evrimleştiğini göstermekle birlikte, coğrafi şartlar ve yaşam alanlarının türe pozitif ya da negatif etkisini de kanıtlar nitelikte. Bazen şükretmenin de evrime katkısı olduğu gerçeğini kabul etmemiz gerek.