Karanlık Turizm

Pandemi nedeniyle gerçekten karanlık günler geçiren turizm için bu başlığı atmadım. Zannederim artık tünelin ucundaki ışık göründü ve aşılama ile birlikte bu salgında gerileme-en azından can kayıpları açısından- başladı. Başlık ise, son yıllarda internet sitlerinde çok sık rastladığımız Dark Tourism ve Dark Tourist kavramları ile ilgili. Aslında bizim gibi uzun yıllardır cenaze hizmetleri ile ilgilenen kişiler için bu tabir Thanatourism ve Thanatourist'dir. Manası ise, ölüm ve trajedi ile ilgili yerlere düzenlenen organize geziler ve bu gezilere katılan kişiler olarak düşünülebilir.

Yaşadığım şehir Antalya bir turizm şehri. Binlerce turizmcinin aktif olduğu bir şehir. Ancak kaçı bilerek bu alanda çalışıyor emin değilim. Antalya'da Thanaturizm için gezilecek bir çok yer var. Örneğin Antalya Müzesinde Ölü Kültü Salonu var. Binlerce yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşamış insanlara ait kalıntılarının , kül kaplarının sergilendiği bir salon. Lahitler salonu da var ki, eşsiz değerdedir. Demre'de Noel Babanın yaşadığı alanda yer alan kaya mezarları, Kekova ve etrafında bulunan su altı su üstü lahit mezar gezileri dünyanın bir çok yerinden Antalyayı ayıran bir özellik.

Thanatourism denilince ülkemizde akla gelen ilk yer ise, GELİBOLU yarımadasıdır. Her yıl binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalının gelerek şafak ayinine katıldığı Anzak Günü önemli br örnektir. Gelibolu yarımadası bizler için de tarihsel bir Thanatourizm alanıdır. Her yıl onbinlerce Türk vatandaşı buraya turlar düzenleyerek, savaşta hayatını kaybeden, ülkemiz için şehit olan onbinlerce askeri ve bölge halkını anar, hatırlar. Dünya üzerinde bir çok mezarlık ya da müze gezdim. Ama GELİBOLU gibi, çok güzel korunmuş, doğanın yapısı bozulmadan alanların gezilebilmesine olanak sağlanmış bir yer görmedim. İddia ediyorum ki, hangi ülkenin vatandaşı ya da hangi dinden olursanız olun, GELİBOLU'yu gezerken rüzgarın sesini duyar, bu diyarlara bir sebeple gelmiş gencecik askerlerin çektikleri acılar, yaptıkları kahramanlıkları hissedersiniz. Gezin, dua edin, hatırlayın:

“Those heroes that shed their blood and lost their lives …You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore rest in peace. There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us where they lie side by side in this country of ours. You, the mothers, who sent their sons from far away countries, wipe away your tears. Your sons are now lying in our bosom and are in peace. After having lost their lives on this land they have become our sons as well.” M.Kemal ATATÜRK

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”M.Kemal ATATÜRK